Tuzla |
Tuzla, İstanbul ilinin en güneyde bulunan ilçesidir. Türkiye'nin orta derecede kalabalık nüfuslu ilçelerinden biridir. Türkiye'nin en büyük tersanesi ve Türkiye'nin tek Formula 1 pisti Tuzla'dadır. 1400 yılında Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. Tuzla'da yaşayan Rumlar, Lozan Anlaşması çerçevesinde Selanik, Kavala ve Drama'dan gelen Türklerle yer değiştirmişlerdir.
1980'lerin sonuna kadar balıkçılık ve çiftçiliğin bir arada sürdürüldüğü Tuzla'da sanayinin gelişmesiyle çiftçilik önemini yitirmiştir. Günümüzde Tuzla, tersanelere de ev sahipliği yapmaktadır. Merkezde İTÜ Denizcilik Fakültesi, Kuzeybatıda çok ünlü bir askeri okul olan Tuzla Piyade Okulu ve Güneyde Tuzla Burnu'nda ise Deniz Harp Okulu bulunmaktadır. Ayrıca Tuzla Anadolu Lisesi, Sabancı Üniversitesi, Okan Üniversitesi, Gedik Üniversitesi, Medeniyet Üniversitesi, Süleyman Şah Üniversitesi ve Piri Reis Üniversitesi de Tuzla'da bulunmaktadır. Ayrıca Koç Özel Lisesi ve Sabancı Koleji de Tuzla'da yer almaktadır. NüfusTürkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) hazırlamış olduğu 2008 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) Nüfus Sayımı Sonuçlarına göre Tuzla ilçesinin Toplam Nüfusu 181.658 kişidir. İstanbul'un 39 ilçesi nüfus sayısı bakımından 2008 yılı verilerine göre incelendiğinde Beşiktaş'tan sonra 32. sırada yer almıştır. Tuzla'yı Arnavutköy izlemektedir.
UlaşımUlaşım, Tuzla'da kara ve demir yoluyla sağlanmaktadır. İETT ve Özel Halk otobüsleriyle Tuzla'dan Kadikoy'e, Esenler'e, Cevizlibağ ve Bostancı'ya otobüs hatları bulunmaktadır. Deniz ulaşımına müsait olmasına rağmen şehir merkezine uzak konumu nedeniyle deniz yolu ulaşımı yoktur. Tuzla'da bulunan demiryolu Marmaray çalışmaları kapsamında yenileme olduğundan belli bir süre hizmet vermeyecektir. TarihiOsmanlı öncesi de bir yerleşim birimi olan Tuzla, J.Pargorire (1872-1907), Dymotionlu Stophanes'in eserinde İzmit Körfezi ile ilgili kısımda Akritas Burnu ile bilindiğini aktarır. Burası bir Rum balıkçı köyü idi. Tuzla'nın en eski tarihi Bakırtaş (Kalkolotik çağa) dönemine kadar gitmektedir. Tuzla İlkokulu'nun yapımı sırasında Bakırtaş (Kalkolotik çağa) dönemine ait çanak çömlek bulunmuştur. Şevket Aziz Kansu'nun 1965'de yaptığı kazılarda Tuzla İlokulu bahçesinde ve yakınındaki (kale kapısı) bostanda yaklaşık olarak 100 metreyi kapladığı anlaşılan düz bir yerleşme bulunmuştur. Ayrıca bu kazıda Bakırtaş dönemine (Kalkolotik çağ) ait çanak çömlek ve de kültür eşyası ele geçirilmiştir. 1958'de Nezih Fıratlı, 1965'de Şevket Aziz Kansu tarafından yapılan araştırmalarda tümü el yapımı ve perdahlı bu çanak çömleklerin yanı sıra ağırşaklar, midye kabukları -ki bu balıkçılığın yapıldığını gösterir- gibi buluntulara rastlanmıştır. Tuzla'nın Osmanlıya geçmesi Orhan Gazi (1281-1362) dönemine rastlar. Orhan Gazi'nin 1329'da Pelakonon'da (Darıca ile Eskihisar arasında) Bizans imparatorunu yenilgiye uğratmasıyla bölge Osmanlılara geçer. Erken dönem Osmanlı vakayinamelerinde bölgenin Osmanlı hakimiyetine geçişinde Abdurrahman Gazi'nin gösterdiği büyük yararlığa yer verilir. Bursa’yı Osmanlı topraklarına katan Orhan Gazi, beyliğini genişletme politikası çerçevesinde Kandıra, Karamürsel ile İzmit körfezinin güney bölümünü ele geçirdi. Kartal yöresindeki Aydos ve Samandıra da alındıktan sonra Orhan Gazi, İznik’i ele geçirmeye çalıştı. Daha Osman Gazi’nin ölümünden önce kuşatma altına alınan İznik kalesi etrafındaki muhasara giderek daralıyordu. Türklerin Kocaeli yarımadasındaki kaleleri alarak İstanbul yakınlarına gelmeleri Bizanslıları telaşa düşürdü. Bizans İmparatoru III. Andronikos ülkesi için ciddi bir tehlike teşkil eden Osmanoğulları’nı durdurmak, kaleleri geri almak ve İznik’i kurtarmak amacıyla 1329 yılında kalabalık ordusuyla 2 gün yürüdükten sonra 3. gün sabahı düşmanla temasa geldi. Darıca ile Eskihisar arasında bulunan Pelakonon önlerinde Orhan Gazi’nin komuta ettiği Osmanlı ordusu ile giriştiği meydan muharebesinde yenilgiye uğradı. Bozulmuş olan Bizans askerleri hayatlarını kurtarmak için dörde ayrılarak bir kısmı Filokrini, bir kısmı Nikitiato (Çayırova mevkiinde), bir kısmı Dakibyza (Gebze) ve diğer kısmı da Riçio (Darıca) kalelerine sığınmak zorunda kaldılar. İmparator yaralı bir halde İstanbul’a getirildi. Bizans tarihçilerinden Gregoros bu hadiseyi şöyle anlatır; "Beraberinde kayık getiren Bizanslılar çıplak bir halde kayıklarına atlayarak kaçtılar. Kasabanın hisar kapılarına koşanlar, birbirlerini çiğneyerek öldürdüler. İtişe kakışa birbirlerinin omuzlarına çıkıyorlar, mazgal deliklerinden atlıyorlar, arkalarından kendilerini çekenlerle yerlere düşerek ölüyorlardı. Hatta bulundukları yerde korkusundan ödü kopup ölenler vardı". Tuzla'da Osmanlı döneminde eğitim müesseseleri teşekkül etmişti. 10 Mart 1907 tarihinde Tuzla'da kız ve erkek çocuklarına ait Rum Mektebi’nin yeniden yapımına izin verilmiştir. Bunun da etkisiyle 27 Haziran 1907 tarihli yazı ile temel dinî bilgilerini öğrenmekten mahrum ve fakir bir durumda bulunan Tuzla Köyü Müslüman halkının çocukları için mektep açılması gündeme getirilmiştir. Milli Mücadele yıllarında Tuzla'nın Müslüman ahalisi büyük sıkıntılar yaşamıştır. Bu acı tablonun bazı karelerini yansıtan belgeleri belgeler kısmında yayınladık. Tuzla'da oturan Rum ahalinin Yunanlılarla açık işbirliğine rağmen Türk nüfus birlikte yaşamayı sürdürmüştür. Burada Osmanlı'nın son yıllarına kadar Rum ve Türk nüfus birlikte yaşamıştır. Tuzla'da Rumlar, Türklere göre nisbeten fazla idi. Lozan Antlaşması ile Selanik'ten gelen Türklerin Tuzla'ya yerleşmesi ile Rumların çoğunluğu Yunanistan'a gitmişlerdir. Tuzla'da yedi kilise ve Padişah 1.Ahmet zamanında yapılan bir camii tarihi eser olarak bulunmaktadır. Orhanlı Köyü ve Aydınlı Mahallesi de Tuzla'nın en eski yerleşim birimlerindendir. Tuzla ResimleriKaynakhttp://tr.wikipedia.org/wiki/Tuzla,_%C4%B0stanbulhttp://harika.istanbul.gov.tr/Default.aspx?pid=238 |
|