Küçükçekmece |
Küçükçekmece, İstanbul'un batısında aynı adlı gölün çevresinde kurulmuş bir ilçedir. 1987 yılında, ikisi köy (Kayabaşı ve Şamlar), 25'si mahalle olmak üzere toplam 27 yerleşim yeri Bakırköy ilçesinden ayrılarak kurulmuştur. Bugünkü sınırlarına, 1992'de Avcılar'ın, 2009'da Başakşehir'in ilçe olmasıyla kavuşmuştur. 2009 itibarıyla 21 mahalleden oluşmaktadır. Küçükçekmece adının kaynağı konusunda, tarihçiler arasında değişik görüşler mevcuttur. Hakkı Raif Ayyıldız bir yazısında; bölgenin Küçükçekmece adını almasını şöyle anlatmaktadır: "Batağa gayet kalın kazıklar çakılmış ve aralarına halatlar gerilmiştir. Yolcular büyük bir sala dolar, salcılar da salı çeke çeke kanalın öte yakasına yüzdürüp götürürlerdi; bunlardan ötürüdür ki, iki gölün geçitlerine "Küçükçekmece" ve "Büyükçekmece" adları verilmiştir. "Çekme" adı, bu bölgede olan çöküntülere bağlanmaktaysa da, gerçeğe en yakın varsayımın, göle giren balıkları tutmak için kanala konmuş olan ve yukarı çekilerek açılan kafesli setlerden dolayı verilmiş olduğu söylenebilir. Kaldı ki, eski Osmanlı Vakıf defterlerinde de bölge "Çekmek-i Küçük"olarak anılmaktadır. Öte yandan "küçük" olarak adlandırılan göl, gerçekte "büyük" olarak adlandırılandan daha büyüktür. Adlandırmadaki bu terslik, göller üzerindeki köprülerin uzunluğuna da bağlanabilir. 2007 yılında, Küçükçekmece Gölü çevresinde başlatılan kazı çalışmalarında, göl kıyısında olası tarih öncesi yerleşimler aranmıştır. Sualtı ve Jeofizik çalışmalar sırasında Küçükçekmece Gölü’nün içinde bir fener yapısına ait kalıntılar bulunmuştur. Ayrıca Gölün kuzeyindeki yarımadanın üzerinde birkaç kilometrelik surlarla çevrili liman yapısı, mendirek ile kıyılarda Hellenistik-Geç Roma-Bizans dönemlerine ait olduğu düşünülen çok sayıda yapı kalıntıları tespit edilmiştir. Yazılı kaynak taramalarına göre, bu yapı kalıntılarının Hellenistik dönemde varolduğu bilinen“Bathonea” adlı antik kent olduğu ortaya çıkmıştır. Küçükçekmece, Bizans'ı, imparatorluğun batıdaki topraklarına ve Avrupa'ya bağlayan “Via Egnetia” adı verilen ana yol üzerinde bulunması nedeniyle stratejik bir konuma sahip idi. Bu konumu nedeniyle, tarih boyunca İstanbul'a yapılan akınlarda hedef haline gelmiş, Hunların, Avarların, Peçeneklerin, Bulgarların ve Haçlıların saldırılarına maruz kalmıştır. Küçükçekmece, İstanbul'un fethinden hemen önce Türk hakimiyeti altına girmiş ve fetihten sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından yolları ve köprüsü tamir ettirilerek imar edilmiştir. İstanbul'un fethinden sonra Küçükçekmece'nin adıyla birlikte talihi de değişmiştir. Çekme-i Küçük (Küçük-Çekme) adını alan kasaba, camiler, medreseler, hanlar, hamamlar ve çeşmeleriyle önemli bir konaklama yeri olmuştur. İdari olarak Haslar kazasına bağlı bir kasaba olan Küçükçekmece, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman'ın Başdefterdarı (Maliye Bakanı) Abdüsselam Çelebi tarafından bayındır bir hale getirilmiştir. Küçükçekmece'ye 1796 yılında yapılan Azatlı Baruthanesi, bölgenin stratejik konumunu güçlendirmiştir.İstanbul'un çevresindeki en önemli çiftlik arazileri ve mandıraların bağlı bulunduğu Küçükçekmece, ülkemizde modern tarıma geçişin de öncülüğünü yapmıştır. 1865 yılında Bab-ı Zabtiye idaresine bağlanan Küçükçekmece, 1878 yılında da Şehremaneti (İstanbul Belediyesi)'ne bağlanmıştır. Küçükçekmece, tarihindeki en ağır tahribatlardan birini de 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'nda görmüştür. Rus işgali sonrasında tamamen tahrip edilen kasabada 10 hanenin kalması üzerine, kaza merkezi Bakırköy'e taşınmış ve 1910 yılından itibaren bu kazaya bağlı bir köy haline gelmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında Yeşilköy nahiyesinin bir köyü statüsünde bulunan Küçükçekmece, 1956 yılında nahiye merkezi olmuştur. 1989 yılında ise Bakırköy ilçesinden ayrılarak ilçe haline gelen Küçükçekmece, günümüzde 715.112 kişinin yaşadığı büyük ve modern bir ilçedir. Küçükçekmece ResimleriKaynakhttp://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%BC%C3%A7%C3%BCk%C3%A7ekmecehttp://harika.istanbul.gov.tr/Default.aspx?pid=233 |
|